Yozgat Şirin Yeşilova Köyüne Hoşgeldiniz...
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

KUŞ AKILLI...

Aşağa gitmek

KUŞ AKILLI... Empty KUŞ AKILLI...

Mesaj  yazar hamit uzun C.tesi Ağus. 15, 2009 8:57 am

KUŞ AKILLI
Günlerden Cuma hava sıcaklığı mevsimine göre normaldi. Beyaz gül Can gül’e seslenerek:
-Hadi gel bu gün seni benim her Cuma gittiğim bir yere birinin ziyaretine götüreyim,dedi.

Can gül bir anda heyecanlandı ve meraklı tavırlar sergileyerek hiç duraklamadan sorularını sıra sıra bir boncuk dizer gibi dizdi:

-Neden Cuma günü?, nereye gideceğiz kimi görüp ziyaret edeceğiz?, diye sorarken yerinde de duramıyordu. Beyaz gül:
-Sabırlı ol… sadece beni takip et oraya vardığımızda olanları gözlerinle görür duyduklarınla da kafandaki tüm soruların cevabını bulursun,dedi.

Birlikte süzülerek uçup gittiler. Şehir dışından birazda rengarenk çiçeklerden de toplamayı ihmal etmiyorlardı. Sevdiğine , dostuna eli boş gidilirmiydi?... elbette ki olmaz onlarda boş gitmiyorlardı.

Beş katlı bir binanın kuzeye bakan bölümünde hiç güneş görmeyen bir dairenin açık penceresine konarak evin içerisini şöyle bir süzdüler. Odanın içerisinde kullanılabilir hiçbir eşya yoktu, yerde serili bir yatak ve kullanılmış bir sürü kağıt parçaları ve baygın şekilde yatan dokuz on yaşlarında bir kız çocuğundan başka...

Yavaşça süzülerek dört duvar içinde yalnız ve sefil bir halde adeta hapsedilerek yatan çocuğun yanına yaklaştılar. Beyaz gül sessiz sedasız serilmiş yatan çocuğa seslenerek uyandırmaya çalışıyordu:

-Uyan çocuk… uyan , dostum uyan ziyaretlim. Bak biz geldik. Sana sen… geldi dört duvara siz… geldiniz. Sana sözümüzle yüreğimizle öz geldi, diye çocuğu uyandırmaya çalışıyorlardı.
Can gül gördükleriyle ilgili sorularını sormadan. Beyaz gül bildiklerini ve görüleni bir bir anlatmaya başladı:

-Bu insanları anlayamıyorum. Yaşamlarını beceremedikleri gibi Rabbine istek ve dua etmesini de beceremiyorlar.

On yıla yakın evliydiler bir çocukları olmasını çok istiyorlardı ama ne yaptıysalar ne ettiyseler bir türlü çocukları olmuyordu bu yüzden olacak ki Allaha sık sık sitemle karışık dualar ederek.

“Allah’ım bize de bir çocuk ver nasıl olursa olsun!... yeter ki kucağımıza alıp severek onu koklayıp çocuk sevgisini tadalım” diye bilinçsiz bir şekilde yakarışlarını sürdürüyorlardı.

Yeri göğü yaratan. Cansız yumurtaya can veren Allah cömertler cömerdi değilmiydi , sen istersinde O.. vermez mi. İşte size bir çocuk , alın kucağınıza sevin sevmeyi becerebiliyorsanız?...

Yeni çıkan Kuş akıllı isimli kitabımdan bir alıntı.

Yazar hamit uzun.

www.saricigdem.com

www.yazarhamituzun.azbuz.com

[img][/img]

yazar hamit uzun

Mesaj Sayısı : 7
Kayıt tarihi : 03/04/08
Nerden : ANKARA

http://www.saricigdem.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz